Counter
Emrah ÜNAL onlian website stats

 

ARŞİV BELGELERİNE GÖRE ERMENİ KONUSU

Batı kamuoyundaki Ermeni soykırımı iddiaları bugüne kadar doğruluğu ispatlanmamış olan hatırat türü sübjektif bazı yayınlara dayanmaktadır. Halbuki "Tarih belge ile yazılır" hükmü, tüm dünya bilim alemince kabul edilen bir gerçektir. Çünkü arşivlere dayalı bilimsel çalışmalar önyargı ve siyasi yaklaşımları ortadan kaldıracaktır. Arşivler, diğer tarihi kaynaklar arasında gerçeği en objektif şekilde yansıtan otantik belgelerdir. Bu nedenle Batı ülkelerinde siyasi bir yaklaşımla ele alınan Ermeni konusunun tarihin asıl kaynaklarına inilerek değerlendirilmesi gerekir. Tarihi konular ve olaylar hakkında hüküm verebilmek için, tarihin otantik kaynakları olan arşivler, tarih araştırmacıları için gerçek belge niteliğindedir. Türk arşivlerinde araştırma yapmadan yazılacak bir bölge ve dünya tarihinde muhakkak eksikler olacaktır. Ermeni konusu hakkında Batı ülkelerinde yapılan yayınlar birinci elden kaynaklara dayanmadığı için maalesef eksik, hatalı ve sübjektif olmuşlardır. Halbuki Türk arşivlerinde Ermeni konusu ile ilgili milyonlarca belge vardır. Bu belgeler olayları objektif bir şekilde aydınlatacak mahiyettedir. Belgelerin tarihi gerçekleri siyasi, ideolojik ve önyargılı yaklaşımlardan uzak, bilimin ışığında aydınlatılmasına yardımcı olması amacıyla bu sayfa hazırlanmıştır.

 

SONUÇ

Tarihte olduğu gibi günümüzde de Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır. Bazı ülkelerde Türkleri ve Türkiye’yi sözde soykırımla suçlayan anıtlar dikilmekte, bazı ülkelerde sözde soykırımı tanımaya yönelik kararlar parlamento gündemlerine getirilmekte, hatta kimi ülke parlamentolarında kabul edilmektedir. Gerçekte tarihçilere bırakılması gereken bu konular, siyasetçilerin elinde çıkar aracı haline dönüştürülmektedir.

Ermeni sorununun ortaya çıkışından bugüne kadar, katliamı ve katletmeyi meslek edinen Ermeni terörünün amacı; tarihi gerçekleri tamamen görmezlikten gelerek, sözde Ermeni soykırımı iddialarını ve Ermenilerin taleplerini dünya kamuoyuna duyurmaktır. Ulaşmak istediği son ise, "Büyük Ermenistan" rüyasıdır.

Ermeniler ve destekçileri, Büyük Ermenistan rüyasını gerçekleştirmek amacıyla, Ermenilerin göç ettirilmesini soykırım şeklinde istismar eden “Dört T Planı”nı uygulamaya koymuşlardır. Bu plan, Ermeni iddialarının dünyaya “tanıtılması”nı, Türkiye tarafından “tanınması”nı, Türkiye’den “tazminat” alınmasını ve nihayet “Batı Ermenistan” olarak adlandırılan “toprak” parçasının Türkiye’den koparılmasını amaçlamaktadır.

Ermeni sorunu, Osmanlı devletini parçalayarak çıkarlarına ulaşmayı amaçlayan ülkelerce ortaya çıkarılmış, bugün ise isimleri değişmekle birlikte aynı çıkar çevrelerinin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için sıcak tuttukları temelsiz, yapay ve maksatlı bir sorundur.

Bu temelsiz iddia ve iftiralarla çıkar elde edenler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kendi örf-adetlerini ve dinlerini özgürce yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşları değil; açlıkla karşı karşıya bulunan Ermenistan topraklarından fiziken ve ruhen çok uzakta bulunan diaspora Ermenileri ve oy avcılığı yaparak halkını boş ve tehlikeli emeller uğruna peşinden sürükleyen fırsatçı politikacılardır. Bu fırsatçıların, tarihi gerçekleri hiçe sayarak tamamen politik ve ekonomik çıkarlar amacıyla Türkiye’ye yaptıkları haksızlıklara son verilmelidir.

Tarihi gerçekleri ve haklı davamızı dünya kamuoyuna anlatmak, her Türk vatandaşının, özellikle de devlet idarecilerimiz, bilim adamlarımız ve basın-yayın organlarımızın vazgeçilmez görevidir.

 

 
9999 ziyaretçi



Emrah ÜNAL

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol